Haksız Tutuklanma, Gözaltı ve El Koyma Tazminat Davası
Koruma tedbirleri sayılan tutuklanma, yakalama, gözaltı ve el koyma tedbirleri 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı uygulandığında Haksız tutuklama, haksız gözaltı, haksız el koyma olarak tanımlanmaktadır. Ceza hukukunda soruşturma ve devamındaki kovuşturma esnasında koruma tedbirlerine sıkça başvurulur. Mahkeme tarafından beraat kararı ya da savcılık tarafından takipsizlik kararı verilirse, koruma tedbirlerinin haksız uygulandığı tespiti yapılmış olur. Bu gibi durumlarda haksız koruma tedbirine uğramış kişi maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Haksız tutuklama tazminatı en sık rastlanan haksız koruma tedbiri nedeniyle açılan tazminat türüdür.
Hangi Hallerde Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davası Açılabilir?
Ceza Muhakemesi Kanunu ile güvence altında bulunan haklarının ihlal edildiğini savunan kişiler maddi ve manevi tazminat davası açabilirler. Şu hallerde bu tip tazminat davaları açılabilir:
- Kanunda belirtilen haller dışında yakalanan, tutuklanan ya da tutukluğunun devamına karar verilen kişiler
- Kanuni gözaltı süresinde hâkim önüne çıkarılmayan kişiler
- Kanuni hakları belirtilmeden ya da belirtilen haklarından yararlanma isteği yerine getirilmeden tutuklananlar
- Makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişiler
- Gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreler, hükümlülük sürelerinden fazla olan kişiler
- Yakalanmaları ve tutuklanmaları yakınlarına haber verilmeyen kişiler
- Haklarındaki arama kararı ölçüsüz uygulananlar
- Eşyasına ve mal varlığına el konulan, korunması için gerekli tedbirler alınmayan ve eşyası ya da malvarlığı amaç dışı kullanılan kişiler.
Haksız tutuklama, gözaltı ve el koyma nedeniyle tazminat açma süresi kararın kesinleştiğinin davacıya tebliğinden itibaren 3 ay ve kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl olarak belirlenmiştir.
Haksız tutuklama, gözaltı ve el koyma nedeniyle tazminat konusunda uzman bir avukata danışmanız tavsiye edilir.